"Çocuklar, bu oyunun sonucundan çıkarılacak doğruyu sizler bu oyunu seyrettikten sonra kendiniz bulacaksınız. Aranızda tartışın, anababanızla konuşun ve bu masal-oyunun niçin yazıldığını, hangi doğruyu, hangi gerçeği anlatmak istediğini kendiniz bulun. Bu oyun size, doğru olanı, bir gerçeği bulmanıza yardım etmek için yazılmıştır. Nedir o gerçek olan doğru? İşte bunu siz söyleyeceksiniz bana...

Hepinizin gözlerinden öperim. Hepinize başarılı ve mutlu uzun yaşam dilerim. Hepinizin yurdumuza ve halkımıza ve dünyamıza yararlı olmasını candan dilerim."

Dünyaca ünlü gülmece yazarımız Aziz Nesin`in (1915-1995) yüzlerce öyküsü arasından çocuklar için kendi yaptığı bir seçmeden oluşuyor Uyusana Tosunum.

Kitaplarının geliriyle kurduğu Nesin Vakfı`nda yoksul ve kimsesiz çocuklara barınma ve öğrenim olanağı sağlayan Aziz Nesin, böylelikle kendisini yetiştiren topluma olan borcunu ödemeyi günümüzde de sürdürmektedir.

Bu büyük yazarımızın gülmece dünyasında gezinirken, bir yandan yaşanılan komikliklere gülecek, bir yandan da insan ve toplum hayatının kusurlu yanlarından acı tatlı dersler çıkaracaksınız.

Düşünceleriyle çağdaş Türkiye Cumhuriyeti`nin doğuşunun esin kaynaklarından biri olan Tevfik Fikret, çocuklar için yazdığı bu şiirlerle hem ideal insan portresini çiziyor, hem de okura daha iyi bir geleceğin mümkün olduğu umudunu aşılıyor. Yalnızca çocukların dünyasına seslenmekle kalmayan, onlara gerçek dünya üstüne de bilgiler veren bu kitap yüz yılı aşkın zamandır aynı ilgiyle okunuyor.

Mehmet Akif Ersoy (1873-1936), Ulusal Marşımızın yazarı olmasının yanında, edebiyatımızda toplumsal konuları ilk ele alan şairlerdendir.

Şiirlerinde anlattığı öykülerle yaşadığı dönemde yakından tanıdığı kişilerin sorunlarına eğilmiştir.

Bu kitapta okuyacağınız, dört yaşında ölen kızkardeşi Selma`yı, kızlarını ya da hasta, yoksul, yaşlı kişileri konu alan şiirlerinde, insan dünyalarını anlatmada ne denli usta olduğunu göreceksiniz.

İnsanlara yaklaşımındaki duygu dolu, insancıl tavrı da onun ne denli yüreği insan sevgisiyle dolu, çağdaş bir şair olduğunu gösteriyor.

Mehmet Akif`in okurlarıyla konuşur gibi yazdığı bu şiirlerin, çocuklar ve gençler tarafından da çok beğenileceğine inanıyoruz.

Masallar, dinleyeni uyutmak için anlatılır. Aziz Nesin ise okurunu uyandırmak için anlatıyor masallarını. İki kitaplık Büyüklere Masallar serisinden çocuklar için seçilen bu on dört masal, halk hikayelerinin tadını çağdaş bir özle, geçmişi gelecekle, gülmeceyi düşünceyle harmanlıyor. 

Onlar ermemiş muradına,

biz bekleyelim boşuna...

Gökten inmiş üç elma;

ne bana, ne sana, ne Hasan`a...

Masallar, dinleyeni uyutmak için anlatılır.

"Bilimsel araştırmalara göre, suçluların yüzde sekseninin, çocukluklarında hayvanlara eziyet edenler arasından çıktığı anlaşılmıştır. Öyleyse, topluma yararlı kişiler olarak yetişmeleri için, çocuklarımıza hayvan sevmeyi, hayvanlara sevecen davranmayı öğretmeliyiz. Hayvanlara acıyanlar, hayvanları sevenler, insanlara da duygulu davranır, güçsüzleri korur, acı çekenlere yardım ederler. Hayvana bakan çocuklarda, kendine güven, sorumluluk duyguları gelişir.

Salt çocuklar, gençler okusunlar diye yazmadım derlediğim bu yazıları. Ama daha çok onların okumalarını diliyor gönlüm.

Hiç kuşkusuz bunları, okuyanlar kendilerine yararlı dersler çıkarsınlar diye yazdım. Ben de bu olayları yaşadığım ya da yaşayanlardan dinlediğim zaman, onlardan kendime dersler çıkarmıştım.

Ders mers almayı hiç düşünmeden okuyalım şimdi hayvancıklara değgin şu olayları. İçlerinde, belleğinize yerleşenler, unutamadıklarınız olursa, işte onlardan, nasıl olsa, kendinize dersler çıkarmışsınız demektir."

Şakacı Çocuklar, aynı mahallede yaşayan bir grup çocuğun başlarından geçen ilginç olayları anlatmaktadır. Evde, okulda, oyun alanlarında birbirleriyle yakın arkadaş olan bu çocuklar, kimi zaman yaramazlıklarının, kimi zaman yaptıkları şakaların sonucu güç durumlara düşerler. 

Aslında başlarından geçen serüvenler, onların dış dünyayla, gerçek hayatla tanışmalarının birer örneğidir. Çocuklar, yaşadıkları her olaydan yeni bir şey öğrenir, biraz daha büyüyüp olgunlaşırlar.

Bu kitapta büyüme yolundaki roman kahramanlarının başlarından geçenleri okurken hem eğlenecek, hem de benzer durumlara ilişkin yaşam dersleri alacaksınız.

Büyük gülmece yazarımız Aziz Nesin yaşamının her döneminde çocuklar için de yapıtlar üretmekten geri durmadı.

İlk kez 1949 yılında "Monologlar" adıyla yayımlanan Okullar İçin Kısa Oyunlar kitabı da bunlardan biri. Aziz Nesin`in güçlü gülmece duygusuyla dolu bu oyunlarını her yaştan çocuklar beğeniyle okuyacaklardır.

Kolay sahnelenebilir özellikte olması, oyunların okullar için önemini daha da artırıyor.

Yazıldığı dönemde bütün ilköğretim okullarında okutulan ve okul gösterilerinde sahnelenen bu kitabı yazar, ilk iki çocuğunun adları olan Oya Ateş imzasıyla yayımlamıştı. 

Bu kitap okurlarını denizaltında yaşanan gizemli bir öykünün dünyasına götürüyor.

Mavi Yele, Telsizbalığı, Suyılanı, Denizatı, Biftek, Zehir Zekâ, Koca Kafa gibi kahramanlarla dolu bir serüvende denizaltından çıkıp İnsan Adası`na gitmek isteyen bir çocuğun başından geçenler anlatılıyor.

Tıpkı bizim dünyamızdaki gibi denizaltı dünyasında da iyi insanlarla kötü niyetliler bir aradadır. Dostlukların, yardımlaşmanın yanında çıkarcılık, bencillikler de vardır. Bir gün okuldan eve dönmeyen Mavi Yele bu karmaşık dünya içinde türlü serüvenler yaşayacaktır.

Masallar, her zaman çocukların en çok ilgi duyduğu türlerden biri. Çünkü masallar hem gerçeküstü bir dünyanın ögeleriyle büyüleyici bir anlatım sunarlar hem de yaşadığımız dünyaya ilişkin dersler içerirler.

Bütün dünyada çocuklar nasıl diller ve uluslarüstü apayrı bir topluluk oluşturursa masallar da böyle bambaşka bir anlatım türü oluştururlar. Bizim masallarımızdan çok farklı olmayan komşu ülkelerin, kültürlerin masallarını çocuklarımızla paylaşmaya karar verdik.

Bulgar masallarının en güzellerinden yapılmış bu seçmeyi ilgiyle okuyacaksınız.

Komşumuz Yunanistan`ın eski çağlardan beri güçlü bir masal geleneği vardır. Bu kitapta Yunan masallarının en sevilenlerini çocuklarımıza sunuyoruz. Ne kadar başka çağlara, başka toplumlara ait olsalar da bütün masallar, insan olmaktan gelen, hepimizin ortak kültürünü yansıtır. Bu yüzden coğrafyalar, kahramanlar değişir ama değişmeyen, insanların davranış biçimleri, hayat karşısındaki tutumlarıdır. Bu masallarda çok farklı çağlardaki olağanüstü serüvenleri okurken, insanoğlunun, içine düştüğü açmazlardan nasıl kurtulduğunu da göreceksiniz.

Şiirlerinde iç dünyasının yanında dış dünyanın da sorunlarına eğilir Aziz Nesin. Yalın bir dille kaleme alınmış bu şiirlerden çocuklar için yapılan bir derleme Arkadaşım Badem Ağacı. Yazarın ölümünden sonra, notları arasında bulunan "Oğlum" adlı bir şiiri de ilk kez bu kitapta yayımlanıyor.

Öyle ağlasam öyle ağlasam ki çocuklar

Size hiç gözyaşı kalmasa 

Öyle üşüsem öyle üşüsem ki çocuklar

Size hiç soğuk kalmasa...

Ömer`in Çocukluğu, Muallim Naci`nin (1850-1893) sekiz yaşına dek çocukluğundan anılarını anlatıyor.

Bir çocuğun gözünden yaşadığı mahalle, aile çevresi, okulunun anlatıldığı bu anılar çocuk dünyasının saf bakışıyla yansıtılıyor.

Yüz yıldan fazla bir zaman dilimi öncesine ait olsa da, kitapta anlatılanlar çocuk dünyasının değişmez özelliklerini yansıtıyor. Yanı sıra toplumsal hayata ilişkin gözlemler, anıları daha da ilginç kılıyor.

Ömer`in Çocukluğu`nun bir özelliği de Türkçesine yansıyan dil tadı. Yalın anlatımı, okuyan herkesi derinden etkiliyor.

Yüz yılı aşkın bir süredir, dilimizin başta gelen çocuk klasikleri arasında sayılan bu kitabı, çocuklarımıza sunmaktan sevinç duyuyoruz.

Aziz Dede`den Masallar, çocuk edebiyatı dendiğinde ilk akla gelen eserlerden. İçindeki dört masal, çocuklar tarafından o kadar sevildi ki, bu türün klasiklerinden biri sayıldı.

Çocukların düş gücünü zenginleştiren, onları farklı dünyaların kahramanlarıyla buluşturan masallar, Aziz Nesin`in benzersiz anlatımıyla çağdaş içeriklere kavuştu.

Bu kitaptaki masallarda, büyük gülmece yazarımız Aziz Nesin`in güçlü mizah duygusuyla toplumsal sorumluluk düşüncesini bir arada bulacak, okudukça düş ve düşünce dünyanızın geliştiğini göreceksiniz.

Genç bir anne ve tanınmış bir şair ve yazar olan Zeynep Uzunbay, bu kitapta yer alan öykülerinde küçüklerin gözüyle dünyaya ve olaylara bakıyor.

Bir çocuğun dünyasında neler gizlidir?

Çocuk dünyasının görünen ve görünmeyen yüzlerinde neler vardır?

Çocuklar nelere üzülür, nelere sevinir?

Çocukların en çok istedikleri şeyler nelerdir?

Bu soruların ve daha başkalarının yanıtlarını yazarın düş ve yaşam ortaklığıyla yarattığı bu öykülerde bulacaksınız.

Yalnız çocuklar için değil, anne ve babalar için de önemli bir kitap.

Japonya`nın önde gelen çocuk edebiyatı yazarlarından biri olan Kenci Miyazava (1896-1933), yazarlığının, öğretmenliğinin ve yerbilimciliğinin yanı sıra toplumsal eylemlerdeki rolleriyle de tanındı. Çiftçi bir ailenin çocuğu olarak doğdu. Tarım ve ormancılık eğitimi gördükten sonra, aynı alanda öğretmen olarak mesleğini sürdürürken yazdığı çocuk öyküleri ve masallarla büyük başarı sağladı. Bir yandan öğretmenliği, öte yandan doğa bilimleri ve şiire olan yakınlığı, onun gerçek ile fantastik dünyanın iç içe geçtiği, olağanüstü parlak bir anlatım dili yakalamasını sağladı.

Bu kitapta yazarın ünü dünyaya yayılmış öykülerini, Japonca aslından H. Can Erkin`in yaptığı çevirilerle okuyacaksınız.

Kişi kendine rağmen, içgüdülerine karşı koyarak sevebilir mi birini? Bir kurtla bir kuzu mesela, arkadaş olabilir mi hiç? Olmasına olur, ama şüphesiz sıradışı bir dostluk öyküsüdür bu.

Hollandalı yazar Maritgen Matter`e ülkesinde Gümüş Kalem Edebiyat Ödülü`nü, Almanya`da ise "anlatım ve resmin ustaca birleşimi bu kitabı gerçek bir sanat eserine dönüştürmüştür" gerekçesiyle Gençlik Edebiyat Ödülü`nü kazandıran Kurdu Kurtaran Kuzu, masalların sevilen aktörleri olan kurtla kuzuyu bambaşka bir anlatıda bir araya getiriyor. 

Macaristan, tarihsel ve kültürel bağlarımız olan bir ülke. Macar kültürü içinde sözlü anlatıların önemli bir yeri var. Bu kitapta bir araya getirilen Macar masalları da bu zenginliği gösteriyor.

1950`li yıllardan bu yana Macaristan`da yaşayan yazar ve çevirmen Gün Benderli, en güzel Macar masallarını sizler için seçti ve çevirdi. Onun seçimlerinin bu kitaba ayrıcalık kattığını düşünüyoruz. Kitabın resimleri de Macar Güzel Sanatlar Akademisi`nin seçkin öğrencileri tarafından özel olarak yapıldı.

Böylesi mutlu buluşmalarla ortaya çıkan bu kitabın beğenilerek okunacağını umuyoruz.

Bir ülkenin masalları, aynı zamanda o ülkenin tarihi ve kültürü üstüne benzersiz zenginlikler sunar. Masal okurken hem büyülü dünyalarda dolaşır, olağanüstü serüvenlere tanıklık eder hem de başka kültürleri yakından tanıma olanağı buluruz. 

En Güzel Polonya Masalları`nda, bu ülkenin kuruluşuna ilişkin pek çok efsaneyi öğreneceksiniz: Polonya topraklarının doğası, büyük kentlerinin kuruluşu, insanlarının başından geçenler, kahramanlar, tembeller, denizkızları, büyülü hayvanlar... Bütün bunların karıştığı serüvenlerin ne denli etkileyici olduklarını okudukça daha yakından duyumsayacaksınız.

Bu kitapta öğrencilerin gözünden öğretmenleri anlatılıyor.

Sınıfın bütün öğrencileri tek tek söz alarak Aras Öğretmenle başlarından geçen türlü olayları paylaşıyorlar.

Anlatılan olaylar boyunca bir yandan öğretmenliğin nasıl güçlükler içinde, fedakârlıklarla yapıldığına tanık olurken öte yandan da bu mesleğin gelecek kuşakların yetişmesindeki belirleyici rolü gözler önüne seriliyor. 

Ben ve Öğretmenim`de öğretmen-öğrenci ilişkilerinin ne denli önemli, insani bir ilişki olduğunu, yalnız ders kitaplarındaki bilgilerin değil, bütün hayatın paylaşıldığını açıkça görüyoruz. 

Tarihsel ve kültürel bağlarımızın olduğu çevre ülkelerimizden biri olan Romanya, yüzyıllara yayılan engin kültür geleneğine sahip bir ülkedir. Bu kitapta bir araya getirilen Romanya masallarını okurken bu ülkenin tarihsel ve kültürel geçmişine bir yolculuğa çıkacaksınız.

Masalların zengin hayal dünyaları içinde hem insanların ortak özelliklerine ilişkin nice öğretici olaylarla karşılaşacak, hem de kendinizi olağanüstü serüvenlerin tadına doyulmaz dünyasında bulacaksınız. 

Mehmet Güler, bu öyküsüyle çocuk okurlarını yeryüzünden göklere çıkarıyor.

Orada, Bulut Kız`la Şimşek Oğlan`ın serüvenlerine kahramanı Eylül`ü de katarak, ona unutulmaz bir yaz tatili yaşatıyor.

Bir çocuğun sınırsız hayalleri ve bilmeceler içinde gelişen olaylar boyunca türlü doğa olayları da eğlenceli biçimde anlatılıyor.

Bilmeceler kadar eğlendirici ve eğitici bir kitap.

Bu kitapta sokaklarda yaşayan bir grup kedinin ilginç serüvenlerini okuyacaksınız. Potos, Boncuk, Çapkın ve Kartopu, mahalle sakinleri ve en yakın dostları Karga Kogi ile de çok iyi arkadaştırlar.

Mahallenin günlük hayatı içinde yaşam mücadelesi verirlerken kendi dünyalarını, kişiliklerini de korumayı bilirler.

Onların bu örnek yaşam biçimleri biz çocuklar için de öğretici derslerle doludur.

Bu kitapta okuyacağınız sokak kedilerinin serüvenlerinde eğlenceli ve düşündürücü türlü olaylarla karşılaşacaksınız.

Günümüz şairlerinden Zeynep Uzunbay, tatlı dilli anlatımıyla bir kez daha çocukların dünyasına eğiliyor.

Yedi yaşındaki Umay, anne ve babasıyla paylaşamadıklarının eksikliğini evin Miya adlı kedisiyle kurduğu dostlukla giderir.

Ancak kedilerin de kendilerine özgü bir dünyaları vardır ve iç sesleri onları yeni serüvenlere çağırır.

Böylelikle kendimizi çocukların, büyüklerin ve minik hayvanların arasında eğlenceli bir öykünün içinde buluruz.

Kitaba eşlik eden resimlerin hayal gücünü coşturucu etkisiyle de Kedi Merdiveni, okuyanların unutamadıkları kitaplar arasında yer alacak.

Bu kitapta, daha okulların açılışının ikinci gününde, kendi başına evden okula gitmek isteyen Can`ın başına gelenler anlatılıyor.

Can, kendine güveniyle, ailesini okula yalnız başına gidebileceğine ikna eder.

Ancak evdeki hesap hiç de tutmaz. Birbirine benzer çok sayıda sokak ve yapı arasında Can yolunu yitirir, okulunu bulamaz.

Bundan sonra artık onu tanımadığı sokaklarda yepyeni serüvenler bekleyecektir.

Deniz kıyısındaki bir tatil köyünün sakinleri, yaz bitince büyük kentlerdeki evlerine dönerler. Köyün diğer canlıları (kediler, köpekler) ise kışı yalnız başlarına geçirirler. Çoğu zaman yiyecek bir şeyler de bulamadan.

Olağan koşullarda düşman olan kedi ile fare, kışın tatil köyünde yalnız kaldıklarında yaşayabilmek için birbirlerine muhtaçtırlar.

Sırma Kedi ile Deliş Fare Tatil Köyünde, işte bu zor koşullarda aralarında dostluk ve dayanışma duyguları gelişen bir kedi ile farenin öyküsünü anlatıyor.

Yüksel Pazarkaya`nın şiirli anlatımı, bu öyküyü eğlenceli bir masala dönüştürüyor.

2019 takvimimizin başlığı: Dünyanın Biyomları. "Biyom da ne?" diye soruyor musunuz yoksa bir belgeselde ya da derslerinizde duydunuz mu? Biyomlar, kendine özgü bitki ve hayvan topluluklarını barındıran, çok büyük ekosistemlerdir. İklim koşullarına bağlı olarak gelişen biyomları tanımak, yeryüzündeki canlı yaşamını anlamak adına oldukça önemlidir. Biyomların hem özellikleri hem de kapsadıkları alanlar, gezegenimizin tarihi boyunca defalarca dönüşüme uğramıştır. Son yıllardaysa, insanların doğaya verdiği zararlar yüzünden radikal bir biçimde değişmiş ve değişmeye devam etmektedir. 

Her aya bir biyom gelecek şekilde tasarladığımız bu takvim, bütün biyomları ele almıyor elbette. İçlerinden seçtiğimiz on iki biyomu işliyoruz. Her biyomun barındırdığı bitki ve hayvan türlerinden ilhamla Mert Tugen`in çizdiği resimlerdeki hayvan ve bitkilerin aynı biyomu paylaşmalarına rağmen dünyanın farklı yerlerinde olabileceklerini hatırlatırız. 

Kimilerini dünyaca kimilerini ülkece kutladığımız bayramları, bizi bir konu üstünde düşünmeye, duyarlılığa çağıran belirli gün ve haftaları da takvimin her yaprağında belirttik. Resmî tatil günlerini daire içine aldık. Doğadan uzakta yaşayanların kolayca fark edemeyeceği, leyleklerin gelmesi, üzümlerin kararması, arıların bal yapması gibi özel dönemler de yine takvimimizde yerini aldı.

"Bu havada bu kitabı okumanın tadına doyulmaz!" diyerek, on iki ay için on iki de kitap önerdik. Kitapların adları her sayfanın en altında yazılı. Önerdiğimiz kitapları son sayfada bir arada, kısa tanıtım yazılarıyla birlikte bulabilirsiniz.

Yıl boyu hiç ayrılmamak, seneye tekrar görüşmek umuduyla...

Büyük gülmece yazarımız Aziz Nesin`in öykülerinden çocuklar için yapılan bu yeni seçkide onun olağanüstü gözlem ve anlatım gücü bir kez daha karşımıza çıkıyor.

Spor karşılaşmalarından çocuk eğitimine, küçük hesaplar peşinde koşanlardan olağanüstü serüvenler yaşayanlara dek birbirinden ilginç insan tiplerini konu alan bu öyküler herkesin başucu kitabı olmayı sürdürüyor.

Gülmece ile toplumsal eleştirinin eşine dünyada az rastlanır bir biçimde başarıyla bir araya getirildiği bu öyküleri büyük beğeniyle okuyacaksınız.

Bu kitapta günümüz edebiyatının önde gelen öykü yazarı ve romancılarından Mustafa Balel`in çocuklar için yazdığı üç yeni öykü yer alıyor.

Mustafa Balel, yazarlığının yanında öğretmen ve baba olmasıyla da çocukların dünyasıyla yakından ilgili. Kitaptaki öyküleri okuduğunuzda, anlattığı kahramanlara hiç de yabancı olmadığınızı göreceksiniz.

Bu öyküler, ilginç gündelik olaylardan yola çıkarak çocuklara yaşama sanatının inceliklerini de duyumsatıyor.

Yaşadığımız topraklar, insan soyunun en eski yerleşim yerlerinden.

Bu nedenle aynı zamanda insanlık kültürünün temel değerlerinin ortaya çıktığı, günümüze dek varlığını sürdürdüğü yerler.

Mehmet Güler, binyıllar öncesinden süzülüp gelen söylenceleri sizin için yeniden kaleme aldı.

Her biri bir dünya klasiği olan bu söylenceleri okurken, insanlık kültürünün temel değerleriyle tanışacak, dünyanızın zenginleştiğini göreceksiniz.

"Hepimiz, başkalarına benzemeyenler ve bunu pek kafaya takmayanlar ailesinin birer üyesiydik. Varoluşumuz gereği sanatçıydık biz. Kaderimizde sıradan insanları şaşırtmak, büyülemek ve korkudan titretmek yazılıydı. Onlara benzemek değil."

1907 Nobel Edebiyat Ödülü`nü kazanan Rudyard Kipling, İngiliz edebiyatının benzersiz şair ve yazarlarından biridir. Kipling, çoğu Hindistan`da geçen romanlarında geçen yüzyılın Hint toplumunu ve kültürünü türlü zenginlikleriyle yansıtır. 

Kim, bu romanlar içinde özellikle önemlidir. Sokakta yaşayan, anne ve babasını yitirmiş, yarı Hint yarı İngiliz bir çocuğun başından geçen ilginç olayları konu alır. Romanın kahramanı Kim`in yanı sıra Hint toplumundan ilginç kişilikler de romana renk katar.

Bağımsız Hindistan`ın ilk başbakanı J. Nehru da Kim`i en beğendiği kitaplar arasında saymıştır. 

Kitabın sonunda Kipling`in gençler için yazdığı ünlü şiiri "Eğer"i de bulacaksınız.

Bu kitap, bir romanın içindeki konumundan sıkılıp kaçarak kendini sokaklara atan bir Virgül`ün başından geçen serüveni anlatıyor.

Virgül`ün kaçmasıyla cümleler bozulmuş, ortaya doldurulması olanaksız bir düzensizlik çıkmıştır.

Başta kitabın yazarı olmak üzere, basın ve güvenlik güçleri Virgül`ün peşine düşerler. Virgül ise başıboş bir hayatın tadını çıkarmaktadır. 

Son derece eğlenceli bu öykü, uluslar arası başarılı olan İranlı ressam Sahar Bardai tarafından benzersiz güzellikte resimlendi. 

Öykü metniyle resmin dans edercesine sarmaş dolaş olduğu sayfalar boyunca, bulunmaz bir okuma ve görsellik şölenini bir arada tadacaksınız. 

Kumpanya Nula, her yaştan çocuklara benzersiz güzellikte bir okuma serüveni sunuyor.

Her biri farklı sorunlar yaşayan üç okul arkadaşı farklılıklarını ve sorunlarını aşmaya çabalarken hayatın temel değerleriyle tanışırlar: Dostluk, paylaşım, sanat gibi değerler, kişiliklerini bulma ve geliştirme yolunda attıkları her adımda onlara eşlik edecektir.

Okumaya başlayanların ellerinden bırakamayacakları Kumpanya Nula`nın, çocuk edebiyatımızın klasikleri arasında yer bulacağına inanıyoruz.

Bu kitap Çocuk ve Gençlik Yayınları Derneği tarafından 2014 yılında yayımlanan En İyi Çocuk Romanı seçilmiştir.

Annemin Masalları, masal dünyasının son derece özgün ürünlerinden küçük bir seçmeyi bir araya getiriyor.

Bu benzersizliği sağlayan baş neden ise, yazarın doğrudan annesinden dinlediği masalları yazıya geçirmiş olması... O masalları annesi de kendi annesinden, o da büyük annesinden yüzyıllardır dinleyegeldiler.

Masalların anlatıldığı yörenin aynı zamanda Nasrettin Hoca`nın doğum yeri olarak bilinen Eskişehir`in Sivrihisar çevresi olması da yöre insanının yaratıcılığının bir başka göstergesi.

Kuş Okulu, okuyanları ilginç serüvenler, heyecan ve yaşama sevinciyle dolu türlü türlü öyküler arasında dolaştırıyor.

Kuşların okuma serüvenleri, omzunuzda size şarkılar söyleyen arkadaş kuşlar, matruşkalar, buzdan mercekler, kurtlu elmaların lezzeti, hormonlu gıdalarla fareye dönüşen kediler...

Günlük hayatla hayal dünyası arasında dolaşan öyküleri okudukça sizler de bu sıradışı olayların büyüsüne kendinizi kaptıracak, keşfedeceğiniz yeni dünyalarda dolaşacaksınız.

Bu birbirinden ilginç öykülerin, çocuk kitapları alanında uluslararası üne sahip İranlı sanatçı Sahar Bardaie tarafından özel olarak resimlenmesi, kitabın değerini daha da artırıyor.

Bu kitapta Mehmet Güler`in çocuklar için yazdığı on ayrı öykü yer alıyor. Kitaba adını veren "Uzay Günlükleri" öyküsünde, adını taşıdığı Eris adlı yıldıza yolculuk yapan bir çocuğun serüvenleri anlatılıyor. Öteki öykülerde ise kahramanları günümüz dünyasının farklı ortamlarında yaşayan çocukların başlarından geçen türlü olaylar konu edinilmiş.

Bütün öykülerde Mehmet Güler`in, çocuk dünyasının bütün canlılığını yansıtan renkli bir anlatım diliyle karşılaşıyoruz. Bu kitapta yer alan birbirinden ilginç öyküleri okurken, uzay boşluğundan Kızılırmak kıyılarına, sarp dağlardan deniz kıyılarına, mahalle aralarından kuşdili konuşanlara çok geniş coğrafyalarda dolaşacak, hayal gücünüzün coşup taştığını duyumsayacaksınız.

Kentin yoksul ama hayat dolu mahallelerinden biri. 

Ressam Şeremet, kendine bir atölye tutarak bu eski mahallede çalışmaya başlar. 

Rastlantıyla bir yavru kediyi atölyesine alınca, hayatında önemli değişikliklerin de yolunu açmış olur.

Bir insanla bir hayvan arasındaki dostluğun insanın iç dünyasında nerelere dek uzanabileceğini gösteren bu öyküyü, günümüz edebiyatının usta yazarlarından Mustafa Balel, renkli anlatımıyla sözcüklere döktü; Burcu Yılmaz, düşünce ile gülmeceyi birleştiren çizgileriyle resimledi.

Ivana Brlic-Mazuranic,1874-1938 yılları arasında yaşamış ünlü bir Hırvat yazarıdır.

1913 yılında yayımlanan Çırak Hlapiç`in Olağanüstü Maceraları adlı ilk çocuk kitabıyla büyük üne kavuşmuştur. Roman gerçekçi unsurlarla masal özelliklerini ustaca birleştirir. Çırak Hlapiç sadece bir çocuk romanı olmakla kalmayıp çocuk edebiyatının temel örneklerinden biri olmuştur. Hırvatistan`da ilköğretim öğrencileri için zorunlu okuma listesinde yer almaktadır. Birçok basımı yapılmış, çok sayıda dile çevrilerek dünyanın dört bir yanında yayımlanmıştır. Çocuk ve kukla tiyatrolarında çok sayıda gösterisi olmuştur. 1997 yılında çizgi filmi, 2013 yılında ise uzun metrajlı çocuk filmi çekilmiştir. 

Çocuk edebiyatının dünya çapında klasik yapıtları arasında sayılan Çırak Hlapiç`in Olağanüstü Maceraları`nı ülkemiz çocuklarına kazandırmanın sevincini paylaşıyoruz.

"Canım çocuklarım!

Bu kitapta sizlere, yakın geçmişimizden sekiz olayı anlatıyorum. Bu anlattıklarım bir takım kurgusal olaylar değildir. Hepsi de yaşanmıştır, gerçektir. Bu sekiz olayı, yerleriyle, zamanlarıyla, yaşayan kişilerle, adlı adınca yazdım. Üstelik bu olaylardaki kişilerin salt olumlu yanlarını göstermekle yetinmedim, olumsuz yanlarını da belirtmeye çalıştım."

"Canım çocuklarım!

Bu kitapta sizlere, yakın geçmişimizden dört olayı anlatıyorum. Bu anlattıklarım bir takım kurgusal olaylar değildir. Hepsi de yaşanmıştır, gerçektir. Bu sekiz olayı, yerleriyle, zamanlarıyla, yaşayan kişilerle, adlı adınca yazdım. Üstelik bu olaylardaki kişilerin salt olumlu yanlarını göstermekle yetinmedim, olumsuz yanlarını da belirtmeye çalıştım."

Bahçesinde bir limon ağacı, çatısında güvercinleri olan, şehrin kıyısında bir evde yaşıyor Ali. Limonları her derde deva annesi ve sadece güvercinlerle arkadaş babasıyla... İmkânsızlıkların ortasında kendi küçük renkli dünyasını kuruyor. Hayallerinin peşinde koşarken bir yazarla yolları kesişiyor. Yazarın hediyesi bir kalemle yepyeni ışıklı bir pencere açılıyor önünde.

Zorlukların sevgi ve dayanışmayla aşıldığı bir dünyadan sesleniyor Konuşan Kalem. Zeynep Uzunbay`ın yalın ve açık yürekli cümleleri hayatın toz pembe olmadığını çocuklardan gizlemiyor; okurunu eşitlik üzerine düşünmeye çağırırken umut aşılamayı da ihmal etmiyor. 

Mehmet Güler bu kitapta çocuklara bir yandan hormonsuz bahçelerden derlenen lezzet sofraları, öte yandan oyuncak yapım serüveniyle tadına varılan bir düşler dünyası sunuyor. 

Ninesinin adları birbirinden ilginç yemeklerini yiyen Can, dedesinin yardımıyla balkabağından araba yapmanın heyecanını yaşıyor. 

Emek verdikçe güzelleşen, üretmenin yarattığı coşkuyla düş dünyalarının kapılarını açan bu yaz tatili yalnız Can için değil siz okuyucular için de yepyeni heyecanlar ve lezzetler sunacak.

Bu kitapta hayvanlar ve cansızlar dünyasından iyisiyle kötüsüyle insan özelliği gösteren varlıkların öykülerini bulacaksınız. İçine gireceğiniz bu dünyalar sevimli ve renkli yanlarıyla bizler için de örnek olabilecek özellikler taşıyor.

Usta yazarımızın adalet, eşitlik, dayanışma ve paylaşım gibi temel erdemler üstüne kurduğu bu öyküleri insan, doğa ve hayvan sevgisini pekiştirebilecek güzellikte.

Hayvanlar dünyasında bir gezintiye hazır mıyız? Karıncalar, çekirgeler, tavşanlar, kuşlar... Doğanın kucağından sizi soluk kesici bir yarış serüvenine çağırıyorlar. Yalnız yarış da değil, bu romanın simgesel anlatımı içinde arkadaşlık, sevgi, dayanışma üstüne düşünmenizi sağlayacak hoş sürprizlerle karşılaşacak, usta ressam Mustafa Delioğlu`nun kurşun kaleminden bu dünyanın sevimli görüntülerini izleme fırsatı bulacaksınız.

Yakın bir zamanda yitirdiğimiz Celal Özcan, hayvanlardan söz ederken okuyucuyu insanca yaşamaya davet etmeyi sürdürüyor.

"Sinekler arasındaki bu olay, o büyük kentin, yüksek yapıların çok sıkışık bulunduğu bir bölgesinde geçti. Orada çok katlı bir konut vardı. Bu konutun en alt katı, çok az güneş alan bir evdi. Bu evin yarısı, yerden aşağıdaydı, toprağa gömülüydü. Dar sokağın iki geçesinde çok yüksek yapılar, bu bodrumdaki eve güneş girmesini engellerdi. Bu yüzden o eve sabah aydınlığı geç gelir, ama akşam karanlığı erkenden basardı." 

Bilir misiniz, dört yapraklı yonca uğur getirir derler. Hiç bu şansı yakalamak için yonca tarlasına girdiniz mi? Belki hepiniz tren görmüş, birçoğunuz trenle yolculuk etmişsinizdir. Trenle ilk karşılaştığınız günü hatırlıyor musunuz? Evinizde türlü türlü oyuncak olmalı. Peki sokakta oynanan kaç oyuncağınız var?

Yakın bir zamanda yitirdiğimiz deneyimli öykü ve roman yazarı Celal Özcan, zevkle okuyacağınız bu öykülerde yaşamınız boyunca size kılavuzluk edecek temel değerler üstüne kurulu ilginç izlenimler sunuyor.

Kim evini, doğup büyüdüğü yerleri bırakıp gitmek ister ki? Ama savaş kapınıza dayandıysa, bazen başka yol kalmaz.
Suriyeli sanatçı Nizar Ali Badr`in çakıl taşlarıyla yarattığı güçlü imgelerden esinlenen Margriet Ruurs, küçük Rama`nın dilinden bir göç yolculuğu anlatıyor. Umuda yol alan bu öykü bizi barışa, anlayışa, yardımlaşmaya çağırıyor.

Annesi Pako`yu bırakıp gitti. Pako adım adım avlunun ortasına ilerledi. Elinde kitabı, defteri ve kurşun kalemi vardı. Pako korkuyordu çünkü ilk kez bir okula gidiyordu; daha önce hiç bunca çok çocuğu bir arada görmemişti.

"Sevgili çocuklarım, 16 yaşıma dek süren çocukluk anılarımı yazdım. Bu anılarımı, Böyle Gelmiş Böyle Gitmez adlı kitapta topladım. Hepsi iki cilt oldu. Değerli yazar Erdal Öz, bu iki ciltlik kitabın içinden, sizi ilgilendireceğini umduğu bölümleri seçip ayırdı. Bunları ayrı bir kitap yaptı. Kitabın adını da `Ben de Çocuktum` koyduk."   

"Bana matematik sorusu sormayın!"

Peki ya soruları Şehrazad soruyorsa ve bunu seninle oyunlar oynayarak yapıyorsa?

Üstelik çözümler için sana Alaaddin, Ali Baba, cadılar, büyücüler, kurbağa prensler, baykuşlar yardımcı oluyorsa? Hem de bu oyunları oynarken hiç "x" kullanmak yoksa?

Eğer hâlâ "Bana matematik sorusu sormayın!" diye çığlık atmıyorsan, korkmuyorsan, zavallı âşık Kral Şehriyar`a senin yardım etme vaktin geldi demektir. Çünkü onun atlatması gereken 101 günlük bir sınav var, ödülü de çok kıymetli; Şehrazad`ın gönlünü kazanabilmek.

Bu kitap çocukça korkular yaşamayan ama çocukça oyunlar oynamaya doyamayan her yaştan "çocuk kahramanlar" için...

Bu kitap çocukça korkular yaşamayan ama çocukça oyunlar oynamaya doyamayan her yaştan "çocuk kahramanlar" için...

Eğer hâlâ "Bana matematik sorusu sormayın!" diye çığlık atmıyorsan, korkmuyorsan, zavallı âşık Kral Şehriyar`a senin yardım etme vaktin geldi demektir. Çünkü onun atlatması gereken 101 günlük bir sınav var, ödülü de çok kıymetli; Şehrazad`ın gönlünü kazanabilmek.

Üstelik çözümler için sana Alaaddin, Ali Baba, cadılar, büyücüler, kurbağa prensler, baykuşlar yardımcı oluyorsa? Hem de bu oyunları oynarken hiç "x" kullanmak yoksa?

Peki ya soruları Şehrazad soruyorsa ve bunu seninle oyunlar oynayarak yapıyorsa?

"Bana matematik sorusu sormayın!"

2017 yılında takvimimizin başlığı Dünya Günleri`ydi. Bu yıl da geçen yıl olduğu gibi, bazen dünyaca bazen ülkece kutladığımız bayramları, bizi bir konu üstünde düşünmeye, duyarlılığa çağıran belirli günleri ve haftaları işaret ettik. Resmi tatillere denk gelen günleri daire içine aldık. Doğadan uzakta yaşayanların kolayca fark edemeyeceği, leyleklerin gelmesi, üzümlerin kararması, arıların bal yapması gibi özel dönemlere de takvimimizde yer verdik. 2018 yılında başlığımız: Dünya Oyunları. Bazıları dünyanın pek çok yerinde oynanan, bazılarıysa bize özgü oyunlar. Bazıları yalnız başına, bazıları oyun arkadaşlarıyla oynanıyor. Her ay için birkaç oyun seçtik, nasıl oynanacaklarını da sayfaların arkasında kısaca anlattık. Belki oyunu zaten bilen arkadaşlarınız ya da büyükleriniz vardır ve size yardımcı olacaklardır. On iki ay için on iki de kitap önerdik, “Bu havada bu kitabı okumanın tadına doyulmaz!” diyerek. Kitapların adları her ayın altında yazılı. Takvimin son sayfasındaysa hepsini bir arada, kısa tanıtım yazılarıyla birlikte bulabilirsiniz. Yıl boyu hiç ayrılmamak, seneye tekrar görüşmek umuduyla!

Ali Nesin, okurların ilgiyle karşıladığı popüler, yarı akademik ve akademik matematik kitaplarından sonra, doğrudan çocuklara ve gençlere yönelik bir matematik kitabı hazırladı. Yazar elinizde tuttuğunuz bu kitap için "en anlaşılır, en eğlenceli, en şaşırtıcı" bulduğu yazılarını daha da basitleştirerek derlediğini, araya bir iki yeni yazı eklediğini söylüyor.

Matematik Canavarı 12 yaşüstü için tasarlanmıştır. Yazılar kolaydan zora doğru sıralanmadığından ve kimine kolay gelen kimine zor geleceğinden, okur anlayamadığı yazıları -daha sonra geri dönmek üzere- atlayıp bir sonraki yazıya geçebilir.

Matematik Canavarı, kitabı okuyacak hedef kitlesinde matematiğe olan ilgiyi artıracaktır.

Düşünün ki yarım kalmış rüyaları, düş kırıklıklarını, suya düşmüş hayalleri onaran bir tamirhane var. Böyle bir Rüya Tamirhanesi gerçekten var olsa, hangi rüyanızı, düşünüzü, hayalinizi götürürdünüz oraya?
Kadriye Bakşi`nin ödüllü kitabı Kumpanya Nula`nın üç kafadar kahramanı; Eda, Ayça ve Adar, yeni serüvenleriyle karşınızdalar. Bu kitapta ergenliğe geçiş sancıları, kıskançlık, yanlış anlamalar, hayaller ve hayal kırıklıkları, ama hepsinden çok, arkadaşlığın sıcaklığı var.

Deniz ve kedisi Setrag, kısa adıyla Seto, yani Seto Bal... Pencereden bakıp her zaman gizemli buldukları sokağa çıkarlar bir gün birlikte. Sokak evden farklıdır. Beklenmedik aksilikler kadar insanın içini sıcacık yapan arkadaşlıklar da oradadır. 

"Hey!" der bir beden, "Hey, orada dur, izin verdiğim kadar yaklaş." Okuyacağınız öykü de benzer bir şey söyleyecek size. Bir kedinin rızası konusunda uyaracak. Uyarıları dikkate almıyorsanız bile kedileri dikkate alın. Çünkü onlar, sevmedikleri şeylerden kaçarlar hep. Sınırı unutmayın, istemediğiniz şeylere hayır demeyi de, başkalarının hayırlarına saygı göstermeyi de. Ama en çok kedileri unutmayın, sıkılınca kaybolurlar.

"Bütün davranışlarımız hakkında düşünmeliyiz," der eski bir kedi atasözü. Okurken size tuhaf gelen şeyleri not alın, sonra bunları neden tuhaf bulduğunuz hakkında düşünün. Eğer her şey normal geliyorsa size, bunun hakkında da düşünün. 

Ne kadar zorluyorlar bizi. Söyleyin, istemediğiniz biçimde davrananlar da okusun bu öyküyü.

Süreyya Karacabey

Sokak köpeği Elvis, bir yandan hayatın ona hazırladığı iyi ve kötü sürprizlerle başa çıkmaya, bir yandan da dünyaya neden geldiğini kavramaya çalışıyor. Sokakların hâkimi korkunç köpek çetesinden yakasını kurtarabilecek mi? Yoksa açlığa ve acıya yenik mi düşecek? Ailenin ne demek olduğunu anlayabilecek mi? Bir köpeğin dilinden anlatılan, hayata, ölüme, rastlantılara, aileye ve dostluğa dair sıradışı bir roman...

"Öyle sevimli, öyle güzel ki...

Kalbi ve ruhu nasıl da güçlü; gerçekten büyüleyici!"

Barry Cunningham, Harry Potter`ın editörü

Sizin evde de matematiği pek sevmeyen birileri var mı? Matematik Laneti tam onlara göre!

Hem hikâyesi hem de çizimleriyle dikkat çeken kitap, matematiğin gündelik hayatımızda önemli bir yer tuttuğuna vurgu yaparken, küçük okurlarımızı matematiğe başka bir gözle bakmaya teşvik edecek. 

Matematik Laneti, bir matematik kitabının hem eğlenceli hem de öğretici olabileceğini kanıtlıyor.

Her şeyin probleme dönüştüğü bir güne uyandınız mı hiç?
Yapacak 10 işiniz var, servisin kalkmasına ise 30 dakika...
Yetişebilecek misiniz?
3 tişörtünüz ve 2 pantolonunuzla iyi bir kombin yapabilecek misiniz?
Düşünmeye başlarsınız: Her şeyin problem olması şart mı?
Neden 2 elma her zaman 5 armutla toplanmak zorunda?
Neden hep 4 çocuk 12 bilyeyi bölüşür?
Neden 10 kurabiyenin 3`ünü biri alır da hepsini size bırakmaz?
Neden mi?
Çünkü siz bir matematik laneti kurbanısınız!
Umutsuzluğa kapılmayın.
Bu kitap size matematik lanetini bozmayı öğretecek.